Mide kanseri ameliyatı sırasında uygulanan cerrahi yöntemler

01/06/2025

Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30

Mide Kanseri Ameliyatı (Gastrektomi): Yöntemler ve Ameliyat Sonrası Yaşam

Mide kanseri, özellikle erken evrede saptandığında, cerrahi tedavi ile tam iyileşme şansının olduğu bir hastalıktır. Tedavinin temelini ve en önemli adımını, kanserli mide dokusunun ve hastalığın yayılma potansiyeli olan bölgesel lenf bezlerinin, onkolojik prensiplere uygun olarak, eksiksiz bir şekilde çıkarılması oluşturur. Yapılacak ameliyatın kapsamı, tümörün midedeki yerine, büyüklüğüne ve evresine göre kişiye özel olarak planlanır.

Mide kanseri ameliyatı (gastrektomi) kararı, hastalarımız için hayatlarını değiştiren önemli bir adımdır. Ameliyat sonrası yaşamın nasıl olacağı, beslenme düzeni ve iyileşme süreci gibi konularda endişelerinizin olması son derece doğaldır. Bu yazıda, modern mide kanseri cerrahisinin tüm yönlerini, ameliyat türlerini, başarının anahtarı olan lenf bezi temizliğinin önemini ve ameliyat sonrası sizi bekleyen yeni yaşam düzenini anlaşılır bir dille ele alacağız.

Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30


Mide Kanseri Ameliyatı (Gastrektomi) Nedir?

Mide kanseri ameliyatı, tıbbi adıyla gastrektomi, midenin kanserli olan bölümünün veya tamamının, çevresindeki yağlı doku (omentum) ve en önemlisi bölgesel lenf bezleriyle birlikte cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Ameliyatın amacı, kanseri vücuttan tamamen temizleyerek tam bir iyileşme (kür) sağlamaktır. Mide çıkarıldıktan sonra, sindirim sisteminin devamlılığı, yemek borusu veya midenin kalan kısmının ince bağırsağa yeniden bağlanması (anastomoz) ile sağlanır.

Ameliyatın temel amacı nedir?

Mide kanseri cerrahisinin birincil amacı, geride mikroskobik düzeyde dahi tümör hücresi bırakmayacak şekilde, kanserli dokuyu ve yayılım gösterebileceği tüm lenf bezlerini temizlemektir. Bu eksiksiz onkolojik temizlik, hastalığın tekrarlama riskini en aza indirir ve hastanın uzun dönem sağkalım şansını en üst düzeye çıkarır.


Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe’den Başarılı Bir Mide Kanseri Cerrahisine Dair

“Mide kanseri cerrahisinin kalitesini ve başarısını belirleyen en önemli faktör, yapılan lenf bezi temizliğinin (lenfadenektomi) kapsamı ve titizliğidir. Sadece midenin yanındaki lenf bezlerini değil, mideyi besleyen ana atardamarların köklerine kadar uzanan lenf bezlerini de içeren geniş bir D2 lenfadenektomi yapmak, günümüzde altın standarttır. Bu, hastalığın nüks riskini en aza indiren ve sağkalımı doğrudan etkileyen en kritik adımdır. Başarılı bir D2 diseksiyonu, cerrahın derin bir anatomik bilgisi ile birlikte, bu alandaki tecrübesini ve ustalığını gerektirir.”

Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe

Mide kanseri ve size özel cerrahi tedavi seçenekleri hakkında detaylı bir değerlendirme için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30

Mide kanseri cerrahisi ve ameliyat aşamaları

Mide Kanseri Ameliyatı Türleri (Tümörün Yerine Göre)

Yapılacak gastrektominin tipi, kanserin midenin hangi bölgesinde yerleştiğine bağlıdır. Cerrah, onkolojik olarak güvenli olmak kaydıyla, mümkün olduğunca fonksiyonel bir sindirim sistemi bırakmayı hedefler.

Subtotal (Kısmi) Gastrektomi

Bu ameliyat, kanser midenin alt (distal) kısmında yerleştiğinde uygulanır. Midenin yaklaşık %70-80’i, onikiparmak bağırsağının (duodenum) başlangıç kısmı ve D2 lenfadenektomi ile birlikte çıkarılır. Geriye kalan küçük mide dokusu, sindirim devamlılığını sağlamak için ince bağırsağa (jejunum) bağlanır. Hastanın bir miktar mide dokusu kaldığı için, ameliyat sonrası adaptasyon genellikle daha kolay olur.

Total Gastrektomi

Kanser, midenin üst (proksimal) veya orta kısmında yer alıyorsa ya da tüm mideye yayılmışsa, midenin tamamının çıkarılması gerekir. Bu operasyonda, mide, D2 lenfadenektomi ile birlikte tamamen çıkarılır. Sindirim devamlılığı, yemek borusunun (özofagus) doğrudan ince bağırsağa bağlanması (Roux-en-Y özofagojejunostomi) ile sağlanır.

Altın Standart: D2 Lenfadenektomi (Lenf Bezi Temizliği) Nedir?

Mide kanseri, öncelikli olarak lenf yollarıyla yayılım gösteren bir kanser türüdür. Bu nedenle, sadece tümörlü mide dokusunu çıkarmak yeterli değildir; kanserin sıçramış olabileceği bölgesel lenf bezlerinin de eksiksiz bir şekilde temizlenmesi gerekir.

D2 lenfadenektomi, mideyi besleyen tüm ana atardamarların (sol gastrik, sağ gastrik, sağ gastro-omental, sol gastro-omental ve ortak hepatik arter gibi) etrafındaki ve pankreas önündeki lenf istasyonlarının sistematik olarak temizlenmesi işlemidir. D1 lenfadenektomi ise sadece midenin hemen yanındaki lenf bezlerinin çıkarıldığı daha sınırlı bir işlemdir ve günümüzde onkolojik olarak yetersiz kabul edilir. Mide kanseri cerrahisinde D2 lenfadenektomi, tedavinin başarısı için vazgeçilmez bir standarttır.


Modern Cerrahi Yöntemler: Laparoskopik ve Robotik Gastrektomi

Mide kanseri ameliyatları, geleneksel açık yöntemin yanı sıra, günümüzde yüksek tecrübeye sahip cerrahlar tarafından minimal invaziv (kapalı) yöntemlerle de başarıyla yapılabilmektedir.

Laparoskopik veya Robotik Gastrektomi, büyük bir karın kesisi yerine, birkaç küçük delikten girilerek kamera ve özel aletler yardımıyla gerçekleştirilir. Bu yöntemlerin en büyük avantajı, açık cerrahi ile aynı onkolojik prensipler (D2 lenfadenektomi dahil) uygulanabilirken, hastaya daha az travma yaşatmasıdır. Bu da daha az ağrı, daha küçük yara izi, daha hızlı iyileşme ve hastanede daha kısa kalış süresi anlamına gelir.


Ameliyat Sonrası Yaşam: Midesiz Bir Hayat Mümkün mü?

Midenin bir kısmının veya tamamının alınması, sindirim sisteminde önemli değişikliklere yol açar ve hastaların yeni bir beslenme düzenine adapte olmasını gerektirir. “Midesiz” bir hayat kesinlikle mümkündür ve hastalar zamanla bu yeni duruma uyum sağlayarak kaliteli bir yaşam sürebilirler.

Ameliyat Sonrası Beslenme

Midenin depolama fonksiyonu ortadan kalktığı için, hastaların “az az ve sık sık” yemesi gerekir. Günde 3 büyük öğün yerine, 6-8 küçük öğün şeklinde beslenmek, hem yeterli kalori alımını sağlar hem de rahatsızlık hissini önler. Sıvıların yemeklerle birlikte değil, öğün aralarında alınması önerilir.

Dumping Sendromu

Gıdaların mideden ince bağırsağa kontrolsüz ve hızlı bir şekilde geçmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Özellikle şekerli ve karbonhidratlı yiyeceklerden sonra, yemekten kısa bir süre sonra terleme, çarpıntı, baş dönmesi, bulantı ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu durum, uygun diyet düzenlemeleri (şekerden kaçınma, protein ve yağ ağırlıklı beslenme) ile büyük ölçüde kontrol altına alınabilir.

Vitamin ve Mineral Takviyeleri

Midenin alınması, özellikle B12 vitamini, demir ve kalsiyum gibi bazı önemli vitamin ve minerallerin emilimini bozabilir. Bu nedenle, bu hastaların ömür boyu düzenli olarak, genellikle enjeksiyon yoluyla B12 vitamini takviyesi alması ve diğer depolarının da doktor tarafından takip edilmesi gerekir.


Sıkça Sorulan Sorular (FAQ)

1. Midenin tamamı alınınca yiyecekler nereye gidiyor?

Total gastrektomi ameliyatında, yemek borusu doğrudan ince bağırsağa bağlanır. Zamanla, ince bağırsağın bu üst kısmı bir miktar genişleyerek küçük bir mide kesesi (poş) gibi görev görmeye ve gıdaları bir miktar depolamaya başlar. Vücut bu yeni anatomik düzene adapte olur.

2. Mide kanseri ameliyatı ne kadar sürer?

Ameliyatın tipi (subtotal/total) ve tekniğine (açık/kapalı) bağlı olarak bir mide kanseri ameliyatı, D2 lenfadenektomi ile birlikte genellikle 3 ila 5 saat arasında sürer.

3. Ameliyatın en önemli riski nedir?

En önemli cerrahi risk, yapılan yeni bağlantı hattından (anastomoz) sızıntı olmasıdır (anastomoz kaçağı). Bu ciddi bir komplikasyondur ve yakın takip gerektirir. Deneyimli cerrahlar tarafından, uygun tekniklerle yapıldığında bu risk oldukça düşüktür.

4. Kapalı (laparoskopik/robotik) ameliyat her hasta için uygun mudur?

Çok büyük veya çevre organlara yayılmış tümörlerde açık cerrahi daha güvenli olabilir. Ancak günümüzde, tümörün evresi uygun olan hastaların büyük bir kısmında, özellikle deneyimli merkezlerde, kapalı yöntemler standart olarak tercih edilmektedir. Kararı, hastanın ve tümörün özelliklerine göre cerrah verir.

5. D2 lenfadenektomi neden bu kadar önemli? Başka türlü olmaz mı?

Olmaz. Çünkü mide kanserinin erken evrelerde bile lenf bezlerine sıçrama potansiyeli vardır. Sadece tümörlü mideyi çıkarmak, geride potansiyel olarak kanserli lenf bezleri bırakmak anlamına gelir. D2 lenfadenektomi, hastalığın tam kontrolü için vazgeçilmezdir ve eksik yapılması, tedavinin başarısını doğrudan olumsuz etkiler.

6. Ameliyat sonrası ne zaman normal hayatıma dönebilirim?

Kapalı bir ameliyat sonrası hastanede kalış süresi genellikle 5-7 gündür. Hastaların normal günlük aktivitelere dönmesi 3-4 hafta, tam olarak toparlanması ise birkaç ay sürebilir. Bu süreçte yeni beslenme düzenine alışmak önemlidir.

7. Dumping sendromu kalıcı mıdır?

Dumping sendromu belirtileri, hastalar diyetlerine uyum sağladıkça zamanla genellikle azalır ve daha yönetilebilir hale gelir. Ancak bazı hastalarda hafif semptomlar kalıcı olabilir.

8. Ameliyat sonrası kemoterapi gerekir mi?

Evet, genellikle gerekir. Kanser, mide duvarının derin katmanlarına ilerlemişse veya lenf bezlerine sıçramışsa (Evre 2 ve üzeri), hastalığın tekrarlama riskini azaltmak için ameliyat sonrası (adjuvan) kemoterapi standart bir yaklaşımdır. Bazen tümörü küçültmek için ameliyat öncesinde de (neoadjuvan) kemoterapi uygulanabilir.

9. Kilo kaybı devam eder mi?

Ameliyat sonrası erken dönemde kilo kaybı normaldir. Ancak hastalar yeni beslenme düzenine alıştıkça ve yeterli kalori almayı öğrendikçe, kiloları genellikle stabilize olur ve hatta bir miktar geri alabilirler. Bir diyetisyenle çalışmak bu süreçte çok yardımcı olur.

10. Neden mide kanseri cerrahisi için deneyimli bir cerrah seçmeliyim?

Çünkü mide kanseri cerrahisi, standart bir mide ülseri ameliyatından tamamen farklıdır. Başarının anahtarı olan D2 lenfadenektomi, midenin arkasındaki ana damarların etrafında, pankreas ve dalak gibi komşu organlara zarar vermeden, titiz bir çalışma gerektirir. Bu da ancak bu alanda yüksek vaka deneyimine sahip bir cerrah tarafından güvenle yapılabilir.


Bilgi ve Randevu İçin Bize Ulaşın

Mide kanseri ve cerrahi tedavisi, her aşaması özenle planlanması gereken karmaşık bir süreçtir. Ameliyat seçenekleriniz, D2 lenfadenektominin önemi ve ameliyat sonrası yaşam hakkında size özel ve detaylı bilgi almak için, mide kanseri cerrahisinde Türkiye’nin en deneyimli isimlerinden olan Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ve ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.

“Mide kanseri cerrahisinde mükemmellik, sadece organı çıkarmakta değil, hastalığın görünmez izlerini de temizleyebilmektedir.”

Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30

Nasıl randevu alabilirim?

Mide kanseri ameliyatı hakkında ikinci bir görüş almak veya durumunuzu değerlendirmek için web sitemizdeki iletişim formunu doldurabilir, telefon numaralarımızdan veya WhatsApp hattımız üzerinden bize ulaşarak randevu talep edebilirsiniz.


Yasal Uyarı

Dikkat: Bu web sitesinde yer alan bilgiler, halkı genel olarak bilgilendirme amacı taşımaktadır. Bu içerik, hiçbir zaman profesyonel bir doktor muayenesinin, teşhisinin veya tedavisinin yerini alamaz. Sağlık durumunuzla ilgili tüm kararlarınız için mutlaka uzman bir hekime başvurunuz.

prof dr oğuzhan karatepe

Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, Çapa Tıp Fakültesi mezunu olup, 25 yılı aşkın süredir Türkiye'nin en iyi pankreas, karaciğer, mide, bağırsak ve safra doktorlarından biridir. Whipple, laparoskopik ve robotik cerrahi alanlarında üstün başarılarıyla tanınmakta, ileri evre kanser hastalarında yenilikçi tedavi yöntemleri uygulamaktadır.

Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30